8 Mart 2011 Salı

Bir Saçmalıklar Silsilesiyesi

* Bir tiyatro oyunu düzenleyip, oyunun biletlerini haftalar boyunca kendim alarak oyunu hep kapalı gişe oynatma planım var. Tabii böyle bir durumda ne oyuncuya ne de bir oyuna ihtiyaç var. Ortada hiçbir şey yokken merak edilen bir oyun olacak. Herkes oyunu konuşacak. Ama kimse izleyemeyecek.

* Ben yönetmen olsam, anlaşılmaz bir film çeker ve yıllar yılı milleti merak içinde bırakırdım. Herkes filmden bir anlam çıkarmaya çalışırdı. Kıs kıs gülerek "film saçmaydı beyler" derdim sonra.

* Ben bir balina olsam rejim yapıp kilo verir alemde cool olurdum. Düşünsenize, sıska bir balina... Çok afilli!

* Küçükken kabartma tozunu çok matah bir şey sanırdım. İlkokulda fen dersinde öğretmenim "kabartma tozu da bişey bişeyden ibaret mesela" demişti de hayal kırıklığına uğramıştım. Sodyum bikarbonatmış altı üstü.

* Ben öğretmenime yanlışlıkla hiç baba demedim.

* Bir gün evde telefonumu kaybettim. Sonra arkadaşımı aradım "beni bi çaldırsana telefonun sesini duyup bulayım" dedim. Önce kısa bir sessizlik oluştu. "Olm mal mısın?" dedi. "Bazen" dedim, "ama şimdi konumuz bu değil." "Lan mal, kendi telefonunla aradın beni" dedi. Telefonu kulağımdan çektim, telefona baktım, evet kendi telefonuma bakıyordum. Bu konuda daha sonradan fark ettiğim apayrı bir mallığım daha varmış. Arkadaşımı ev telefonuyla aramış olsam bile, niye arkadaşımı arıyorum ki? "Ev telefonuyla kendi telefonunu araman lazımdı dingil!" dedim kendime. Cevap vermedi...

* Fonda gülme efektli diziyi ilk defa izlediğimde irkilmiştim. "Kim güldü lan?" diye içimden geçirdim. İyi ki içimden geçirmişim. Diziyi beraber izlediğim arkadaşlarıma çaktırmamış oldum bu durumu. Sesli gülerdi piçler.

* Tadında bırak, tuzunu çok katma.

* Saçmalık, saçmaların içine koyulduğu kutuya denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder